Bilindiği üzere; artık içerisinde yer aldığımız çağ bilgi ve bilişim çağı olarak adlandırılıyor. Her geçen gün yeni bir teknolojik gelişmenin meydana geldiği böylesi bir dönemde bu gelişmelere ayak diremek anlamsız oluyor. Bu gelişmelere mümkün mertebe ayak uydurarak takip etmeye çalışmak ve alışkanlıklarımızı bu yönde geliştirmek her zaman hem iş ve işlemlerimizi kolaylaştırma adına fayda meydana getirmekte hem de vizyon geliştirme adına önem arz etmektedir.
Teknoloji ile birlikte artık alışkanlıklarımızın geri dönülemez bir şekilde değişim gösterdiği ortadadır. Özellikle COVID-19 pandemi sürecinde uzaktan çalışma ile ilgili bütün firmalar altyapılarını bu noktada entegre etmeye çalışmışlardır. Bu da teknolojinin imkanlarının firmalar için daha da hayati bir öneme gelmesine sebep olmuştur.
İş hayatımızı köktenci bir şekilde değiştiren teknoloji, dolaylı olarak aile hayatımızı da şekillendirmeye başlamıştır. Bugün, pek çok ebeveyn çocuklarını çok küçük yaşlardan itibaren teknoloji ile tanıştırmaktadır. Bunun olumlu yanları olduğu gibi olumsuz bazı özellikleri de elbette mevcuttur.
Peki, dijital çağda çocukların teknoloji ile ilişkisi ne ölçüde olmalıdır? Çocuklarımızı teknolojiyle bütün halinde mi yoksa ondan uzak olarak mı yetiştirmeliyiz? Dilerseniz bu soruları birlikte tartışalım.
Akıllı telefon kullanan çocuk zeki midir?
Dijital çağda artık aile yapılarında da birtakım değişiklikler söz konusu. Artık eskisi gibi ev hanımı anneler daha az görülüyor. Kariyer kadınlarının sayısı arttıkça da ebeveynlerinin çocuklarla ilgilenme sürelerinde de ne yazık ki azalmalar yaşanıyor.
Anne ve babaların işlerine ayırdıkları yoğun bir günün akşamında yorgun bir şekilde eve geldiklerinde de ne yazık ki dinlenme taleplerinden dolayı çocuklarıyla ilgilenememeleri söz konusu olabiliyor. Böyle bir durumda da anne ve babaların imdadına teknolojik cihazlar yetişiyor.
Bazen kendi akıllı telefonları veya bazen de bir tablet bilgisayarı çocuğun eline vererek onunla oyalanmalarını sağlayan anne babalar rahatça dinlenebiliyor.
Peki, bu ne kadar sağlıklı?
Elbette ki bu sorunun cevabının oldukça basit bir şekilde sağlıksız bir davranış olduğunu söyleyerek verebiliriz. Zira özellikle küçük yaşlardaki çocukların bu tip cihazlarla kontrolsüz bir şekilde ilgilenmesi geri dönülemez bazı zararların doğmasına sebebiyet verebilir.
Ne yazık ki günümüzde pek çok anne babanın yanılgısı olarak çocuklarının akıllı cihazları kullanmasının adeta bir zekâ göstergesi olarak algılandığını görüyoruz. Aslına bakılırsa küçük yaştaki çocuğunuzun akıllı cihaz kullanması asla onun çok yüksek bir zekaya sahip olduğunu göstermez. Zira akıllı cihazların tasarımı oldukça basittir ve herkes tarafından kolayca kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır. Küçük yaştaki çocukların beyinlerinin öğrenmeye ne kadar hazır olduğu da göz önünde bulundurulduğunda aslında böyle cihazları kullanmak onların kapasitelerinin çok altında bir olaydır.
Bir çocuk, her zaman etrafını gözlemler ve etrafından yeni şeyler öğrenme isteğindedir. Siz farkında olmasanız bile ufak bir çocuğun yanında yaptığınız her hareket çocuğun dikkatindedir ve onlar dünyayı sizlerden öğrenir. Bu yüzden öncelikle akıllı telefon kullanabilen bir çocuğun zeki olduğu yanılgısının yanlış olduğunun bilinmesi gerekmektedir.
Teknolojinin çocuklar için faydalı kullanımı
Ancak burada hiçbir şekilde çocukların teknoloji ile hiç ilişki kurmadan büyümesini de savunmuyoruz. Zira bu hem içerisinde bulunduğumuz çağı inkâr etmek olur hem de teknolojinin imkanları her şeyde olduğu gibi ebeveynlikte de çok faydalı sonuçlara sebebiyet vermektedir.
Örneğin; bir çocuğun günümüzde kullanabileceği ilk teknolojik cihaz olarak akıllı çocuk saatlerini örnek verebiliriz. Akıllı çocuk saatleri, yetişkinler için üretilen akıllı saatler ile benzer teknolojiye sahip bir kol saatidir. Bu saatleri ebeveynin telefonuyla eşleştirerek çocuğunuzun yerini anlık olarak takip edebilirsiniz. Bununla birlikte çocuğunuz bu saati kullanarak bir tehlikeli durum ile karşı karşıya kalması halinde size çok hızlı bir şekilde geri bildirimde bulunabilmektedir. Akıllı çocuk saatleri ile ilgili detaylı bir inceleme için linki tıklayabilirsiniz: https://findmykids.org/blog/tr/en-iyi-cocuk-akilli-saat-rehberi-2019
Bu saatler elbette ki sadece ebeveynin çocuğunu takip etmesini sağlamamaktadır. Bu saatleri kullanarak çocuklar da sınırlı olarak saat üzerinden oyunlar oynayabilir. Yine de akıllı çocuk saatleri üzerindeki tüm işlemleri ana cihaz üzerinden kontrol edebilmek mümkündür. Dolayısıyla hiçbir şekilde bu saati kullanan çocuğunuzun sizin kontrolünüz dışında bir işlem geliştirebilmesi mümkün değildir.
Çocuğun yaşı ilerledikçe kendisine özel bir mobil cihazın olmasını isteyeceği açıktır. Bugün aile içi tartışmaların en önemli sebeplerinden biri akıllı bir cep telefonu isteyen çocuk ile ebeveynleri arasında geçmektedir. Ebeveynlerin günümüzde cevabını bulmak istediği soruların başında çocuğumuza akıllı cep telefonunu ne zaman almalıyız sorusu gelmektedir.
Bir çocuk ne zaman akıllı telefon kullanabilir?
Bir çocuğun akıllı telefon kullanımının yaşı uzmanlara göre en az 15’tir. Ancak bazı uzmanlar bu yaş sınırını biraz daha esneterek 12 yaşında bir çocuğa da akıllı cep telefonu alınabileceğini söylemektedir.
Ancak aslına bakılırsa bu noktada önemli nokta, salt çocuğun yaşı değil elbette. Bu noktada önemli olan akıllı cep telefonunun çocuğa sunacağı dünyada çocuğun kaybolmayacak zihinsel ve duygusal yeterliliğe sahip olup olmadığıdır.
Uzmanların da bu yaşı söylemesinin sebebi, bu yaşların altındaki çocukların soyut ve somut; doğru ve yanlış; yalan ve gerçek gibi kavramları tam olarak ayırt edemiyor olmasıdır. Bu yüzden akıllı mobil cihazların onlara sunacağı dünyada psikolojilerinin kötü etkilenmesi de olası sonuçlar arasında olacaktır.
Özellikle siber zorbalık gibi bir dijital suç kavramının olduğu böylesi bir dünyada onların kendilerini koruyabilecek olgunlukta olduğuna emin olduktan sonra bu cihazlara erişimlerini sağlamak en sağlıklı yol olacaktır.
Bu noktada akıllı çocuk saatleri ile çocukların teknoloji kullanımına hazırlanması çocuğun alışması açısından önem arz edebilir.
Ayrıca bu noktada bir çocuğun kendi sosyal medya hesaplarını açması için yaş sınırı 13’tür. Çocuğun kendine ait Youtube ve Linkedin hesapları açması içinse yaş sınırı 18’dir.
Yine de siber zorbalığa karşı çocuğumu nasıl koruyabilirim?
Ebeveynlerin her ne kadar çocuklarının zihinsel ve duygusal olgunluklarının yeterli olduğuna kanaat getirmesi sonrasında onlara mobil cihazlar alsalar da bir müddet onların bu cihazlardaki aktivitelerini takip etmeleri gerekebilir.
Bu noktada teknolojinin ebeveynlere akıllı çocuk saatlerinin yanı sıra sunduğu bir diğer imkân devreye girmektedir.
Çocuğunuzun telefonuna kurabileceğiniz bazı özel uygulamalar ile çocuğunuzun kendi cihazında yaptığı tüm aktiviteleri takip edebilirsiniz. Bu programlar aracılığıyla çocuğunuzun nerelere gittiğini görebilir; onların okulda mı yoksa başka bir yerde mi olduğunu da kolayca tespit edebilirsiniz.
Bu programların en bilindikleri; Find My Kids, Life 360, MMGuardian ve Familonet gibi uygulamalardır. Bu uygulamalar aynı zamanda aile içerisinde özel bir iletişim de sağlamaktadır. Bu programları kullanarak ailenizin etkinliklerini planlamanız da mümkün olmaktadır.
Şunu asla unutmayın. Çocuklarınızın internet ve akıllı cihaz kullanımı ile ilgili endişelenmelisiniz. Ancak bu endişe onları bu mecradan uzak tutarak çözülemez. İnternet ve akıllı cihazlar artık hayatımızın ayrılmaz birer parçaları. Bu cihazları kontrollü ve doğru bir şekilde çocuklarınıza kullanmayı öğretmelisiniz. Bunun için de görüldüğü üzere pek çok imkân söz konusudur. Bunları kullanarak çocuklarınızı bilişim çağına hazırlamanız onların geleceği açısından da çok faydalı olacaktır.
Bir Yorum Yap