Güveni Kötüye Kullanma Soruşturmaları

Güveni kötüye kullanma olarak adlandırılan suçlarda nitelikli ya da basit şekilde bu suç işlenebilmektedir. Güveni Kötüye Kullanma Soruşturmaları yapılırken suçun ne şekilde işlendiği önemli hale gelir. Bu suç işlenirken sanığın haksız fayda sağlaması şartı aranmaz. Suçun oluşması için kişinin kendisi ya da başka bir kişi yararına mal üzerinde tasarrufta bulunması gerekir. Bu suçla ilgili olarak malvarlığına yönelik işlenen suçlar bölümünde konuya yer verilir. Bunun yanı sıra sadece mal varlığına bağlı değerler suç sebebi ile etkilenmez. Güveni kötüye kullanma suçu hırsızlıktan farklı nitelikler içermesi ile dikkat çeker. Suç hırsızlığın yanı sıra dolandırıcılıktan da farklı özellikler göstermesi ile bilinir. Kişinin kendi adına ya da başkası menfaatine mal üzerinde bir tasarrufta bulunması durumunda suç oluştuğuna kanaat getirilir.

İlginizi çekebilir: CMK 231 Nedir ?

Güveni Kötüye Kullanma Nedir ?

Güveni Kötüye Kullanma Soruşturmaları yapılırken suçun nitelikli ya da basit şekilde işlenmesine bağlı olarak hareket edilir. Güveni Kötüye Kullanma Nedir ? Merak edildiğinde bu suç çeşitli şekillerde işlenebilir. Ticari ilişkiler sırasında , bir hizmet verileceği zaman ya da başkasına ait mallar üzerinde güveni kötüye kullanma suçu işlenebilmektedir. Suç için öngörülen cezalar ne şekilde işlendiğine bağlı olarak değişir. Nitelikli ya da basit şekilde işlenen suçlarda verilen cezalarda da değişiklik olması söz konusudur. Güveni kötüye kullanma suçu ile ilgili olarak bilinmesi gerekenler arasında suç işlendikten sonra ortaya çıkacak bir zararın olması gerektiğidir. Bu suça istinaden zarar gören taraf gerçek kişi olabilir. Bununla birlikte tüzel kişiler açısından da güveni kötüye kullanma suçu nedeni ile zarar görmek söz konusu olabilir. Gerçek veya tüzel kişilerin zarar görmesi durumunda mağduriyet oluşur. Mağduriyeti belirleyecek unsurlar ise maddi ve manevi zararlardır.

Güveni Kötüye Kullanma ve Yargıtay Kararları

Güveni Kötüye Kullanma Soruşturmaları yapılırken birçok unsur dikkate alınır. Suçun ne şekilde işlendiği ve nitelikli olup olmadığı gibi çeşitli kriterlere göre cezalar belirlenir. Güveni Kötüye Kullanma ve Yargıtay Kararları söz konusu olduğunda bu suça bağlı olarak hapis cezasının yanı sıra para cezalarının da verildiği görülmektedir. Failin koşulları sağlaması durumunda işlenen suçun cezasına da bağlı olarak hapis cezalarının adli para cezasına çevrilebilmesi de mümkün olur. Ayrıca güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin olarak yapılabilecek hukuki uygulamalar arasında hapis cezasının ertelenebilmesi de yer alır. HAGB olarak adlandırılan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması olarak bilinen uygulama da bu tür cezalar sırasında yararlanılabilen yöntemlerden biridir. Bu uygulamaların yapılabilmesi içinse sanığın koşulları sağlaması gerekmektedir.

Güveni Kötüye Kullanma Suçu

Güveni Kötüye Kullanma Soruşturmaları sırasında suçun ne şekilde işlendiğine bakılır. Güveni Kötüye Kullanma Suçu için basit şekilde işlenmesi durumunda verilecek ceza 6 ay-2 yıl aralığında değişir. Bu suça istinaden verilecek cezaların adli para cezası olabilmesi mümkün olurken aynı zamanda hapis cezası şeklinde de yaptırımlar belirlenebilir. Suç nitelikli olarak işlendiğinde ise bu durumda verilen cezaların 1-7 yıl aralığında hapis cezası olabildiği görülür. Bu tür suçlarda hem hapis cezasına hem de adli para cezasına birlikte hükmedilebilmesi gerekmektedir. Sanık bu suçtan dolayı yargılanacağı zaman etkin pişmanlıktan yararlanma hakkı kendisine tanınmaktadır. Sanığın bu haktan faydalanabilmesi için ortaya çıkan zararı tazmin etmesi gerekir. Sanığın etkin pişmanlıktan yararlanabilmesi için vereceği bilgilerin işe yarar olması gerekir. Azmettirenler varsa bunları açıklamalıdır. Aynı zamanda da suça yönelik olarak doğru bilgiler vermesi gerekir. Zarar ortaya çıkması durumunda da zararın tamamını tazmin etmelidir.

Sıkça Sorulan Sorular